Bir gül açıyorsa şimdi Türkiye'de
Aşkla ümitle açıyor
Adsız unutulmuş her bahçede
Bir gül tomurcuklanıyorsa
Sabaha karşı gecede
Açmak için tomurcuklanıyor
Aşkla ümitle
Sevinçle yaşamak için tomurcuklanıyor
Kanın aktığı yerde
Göz yaşının aktığı yerde
Karanlığı içinde kahrın
Güller açıyor işte
Güller ışık aydınlık içinde
Güller bütün güller bu sabah
Bir ağızdan türkü söyler gibi açıyor her bahçede
Geceler gündüze dönüyor işte
Karanlık ışığa dönüyor işte
Kahır sevince dönüyor işte
Akan kan dökülen yaş
Güle dönüyor işte
Hasetsiz korkusuz kinsiz
Binlerce güller açıyor işte
Dargın kardeşe dönüyor işte
Artık yaşamak bütün Türkiye'de
Bir ağızdan söylenen bir türküye dönüyor
ADINA YAKTIĞIM TÜRKÜLER
Ne söyler bu türküler
Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler
Sevilip sevdikten sonra
İnsan böyle yalnız mı kalır
Bahtına hatırlamak mı düşer
Ne söyler bu türküler
Bomboş ovalardan geçen trenler
Bir kere Menemen'den
Kolları kelepçeli bir adamla
Bir cardarma oturdular yanıma
Manisa'da indiler
Küçüktün annem söyledi
"Atımın adı Dilber'dir"
"İskender Bey dayımdır"
Büyüdüm neden sonra anladım
Has bahçede kör sarmaşık
Karışık güller arasına
Ben şahin değilim
Yükseklerde uçamam tek başıma
Serçe kuşu değilim
İnemem nar dalından
Pınar başına
Pencerem denize karşıdır
Oturur düşünürüm bazı günler
Seni beni mahzun eden bu haller geçer
Gün gelir herkes gibi ben de ölürüm
Bu aşk yürekten yüreğe yeniler
Bir gün ağızdan ağıza dolaşır
Adına yaktığım türküler
SERÇE KUŞU
Bu sabah bahçede karşıma
Küçük bir serçe kuşu geldi;
Havuzun taşına kondu,
Bir içti, bir doğruldu,
Nasıl da korkuyordu.
Sen hiç korkma serçe kuşu,
Suyunu rahat rahat iç,
Sıhhat afiyetle uç,
İnsanoğlu çeşit çeşit
Beş parmağın beşi bir mi
ŞİİRİN ATTIKLARI
I. U z u n B i r A r a d a n S o n r a
Uzun bir aradan sonra
İlk şiirimi yazdım bitirdim
Elim ayağım kırık kesik
Uzun bir hastalıktı geçirdiğim
Gömleğim yırtık alt yanım çıplak
Sokağa çıkmış kadar ürkeğim
II. Ş i i r l e r i m B e n i m
Şiirlerim benim
Doğuştan yetimlerim...
III. E l Y o r d a m ı d ı r Ş i i r . . .
El yordamıdır şiir
Büyük Homer elinde lir
Gör ulu ağaçlar arasında bir bir
Kır perilerinin dans ettiği alanları
Geyiklerin su içtiği pınarların yerini
Dağların ardını denizlerin dibini
Tellerine dokunmakla bilirdi
Parmakları öyle ince antenlerdi ki
Bir daha eşine varılamadı
O yüzden kör kaldı adı...
IV. U l y s s e G i b i . . .
Uzun bir yoldan geldin çocuk
Kale kapısı önünde atından indin
Deste deste güllerin vardı tomurcuk
İncik boncuk doluydu heybelerin
Düşün başlamadan önce aklındaki yolculuk
Haritada ince bir çizgiden başka neydi
Okuduğun tüm kitaplarda satırlar soluk
Şiiri yazmadan önce doğruyu kim bilirdi ki
Yıllanmış kentler eski kemerler geçtin
Tattın denizlerin tuzunu ormanların serinliğini
Ansı bir gün mısır serptiğin güvercinleri
Nasıl mutluydun ölümsüzdün cömerttin
Toz toprak üstün başın gözlerin ışık
Sesin bir yağmur hışırtısıdır şimdi
Uzun bir geceden dönen bilge Ulysse gibi
Gerçeğin buruk tadına erdin bitirdin şiirini...
V. Ş i i r i n A t t ı k l a r ı
Biten bir şiirin ardından
Yenmiş içilmiş portakallardan
Kalan kabuk gibi posa gibisin
Söyle o güneşleri ne ettin?
Bungun dolanırken boş kıyıda
En çok kendine düşman
Sensin ayaklara bulanan katran
Batan gemiden kurtulan tahta...
YAZIN IŞIKTAN SELİ
Tepeden denizi gördük
Üstünde denizin
Yazın ışıktan seli
Patladı birdenbire
Bir söğüdün dibinde
Karpuz kestik yedik
Yazın ışıktan seli
Bıçağımın yüzünde
Uzandık altımızda
Kuru otların Salı
Elimde karımın eli
Yaz sellerini geçtik
HÜRRİYETE ÖVGÜ
Boşuna değil dökülen kan
Hatıran daha aziz çıkacaktır
Bu felaket senelerinden
Asırlardır bu böyledir
Bütün kötülükler geçer
Yaşar iyi ve güzel olan
Sen çalışmanın ve düşünmenin hakkısın
Kanunların, nizamların üstünde
Talihisin insanlığın
Her sevgi hayatla biter
Yalnız senin aşkın kalır
Genç çocuğa babadan
Boşuna değil dökülen kan
Şehirlerde, köylerde çocuklar büyüyecektir
Daha zeki daha çalışkan
Bütün acılar unutulacak
Şarkılar daha yürekten söylenecektir
Yıkılan evler köprüler
Daha sağlam kurulacaktır tekrar
Yeniden fabrikalar yükselecek
Tarlalar genişleyecektir
Boşuna değil dökülen kan
Tarihin akışından anlıyorum
Kuvvet zamanla yıkılır
Yalnız senin uğrunda ölür insan
Yarası acımadan.
Türk geleneklerinden doğan ve dünyaya yayılan ve baharın gelişinin müjdecisi..
amacı baharın gelişini kutlamak olan nevruz yeni gün anlamına geliyor..halaylarla ve çeşitli etkinlikler ile kutlanmakda..İnsanları biraraya getirdiği için çok özel bir gün sayılıyor..tam türklere göre..nedenmi..Türk gelenek ve görenekleri..dünyada bile böyle biliniyor..ama
son zamanlarda bu güzel gelenek siyasi olaylara vede rant'a alet oluyor.amaç baharın gelişini kutlamak değil. ne peki..kaos yaratmak..huzur ve düzeni bozmak..
Bu açıdan tahriklere kapılmamak lazım..bu güzel geleneğin gerçek anlamla kutlanması lazım..bu gün dayanışma günüdür..bu gün nesillerin buluştuğu gündür..bunu baharın anlamı ile çiçeklerle kutlayalım..
**************************** DELİ DUMRUL VERGİSİ
Yakında uyku vergiside ödiyeceğiz.... Bu durum dünyada hiç bir yerde mevcut değil.ama kimseden çıt yok.düşünün bir kere askeri ücretli bir adamın belki mirasla kalmış yada hasbelkader almış olduğu bir araba var. aylık 210 ytl ücret ödiyecek..
peki askeri ücret ne kadar..Ülkemizde herkes o kadar iyi maaş alıyorki sorun olamaz heralde..artık yeni vergileri heyecanla beklemek lazım..cepte hala paramız var nasıl olsa..