bilgi-dünyam
  ILK KURSUN
 
 

      15 mayıs 1919'da Yunanlılar İzmire çıkarma yapmışlardı.. ancak bu memleketin yiğidi hiç eksik olmamıştı. ilk günün ardından şehitlerden biride gazateci hasan Tahsin idi.kafasına sıkılan bir kurşunla izmir olayında ilk şehit oldu.

       Daha bir gün önce İzmirin yurtseverleri  vede aydınları reddi ilhak bildirileri bastırıp halka dağıttılar. reddi ilhak yani izmir'in yunanlılara verilmesini kabul etmiyoruz yedi devlet bir olup verse bile biz izmiri kurtarmak için çarpışacağız" demekti. bu bildiriler elden ele dolaştı. gece yahudi mezarlığında bir toplantı yapılacaktı. yurdunu seven oraya gelsin dendi... gece yıldızların altında izmirli yurtseverler bir araya gelerek bir karar aldılar.

        " canımız pahasına olsada izmiri kan dökmeden yunanlılara bırakmıyacağız. öyle sessiz savaşsız bırakırsak bu yurdu , düşmanlarımız dahada azarlar. yapmadıklarını komazlar. kana kan dökelimki varlığımızın gücü duyulsun, bu türkler kolay kolay yurt vermezler diye saldırganlar düşünsünler , taşınsınlar.."



        o gece mezarlıkta hasan Tahsin de vardı. kabı kabına sığmıyordu. elinden gelse bir ordu kesilecek yunanı denize dökecekti. öfkeli idi. toplantı sona erince bir cephanelikden silah dağıttılar. ve sabah oldu. Hasan Tahsin kordon boyuna indiğinde izmir denizinin donanma ile kaplı olduğunu gördü. yumruklarını sıktı. çoğu rum olan kalabalığa karıştı. saat 7,30 da yunan birlikleri kıyıya çıkmaya başladı. hasanın içi yanıyordu. dişlerini sıktı. can evi ateşle dolmuştu. bir millet özgür olmalıydı. onurlu. mutlu.özgür.....

         yunanlılar habire gelmeye devam ediyorlardı. millet olarak bağımsızlığımızı çiğnemeye.!..yanında akşam verilen tabanca vardı.. bir mektup gibi taşıyordu yanında. milletin sesi gibi , zamanı gelince düşmanın yüzüne çarpacaktı. görüntü karşısında kafasında sesler bas bas bağırıyordu " yunan egemenliğini kabul edecekmisin diye."

       HAYIR..!! bu olamazdı. türk esir olmazdı. kimsenin bağımsızlığına giremezdi. Ben Türküm
diye bağırdı içinden.klabalık iyice artmış en önde bayrakçı çalımla yürüyordu. vatanı ayakları ile kirletiyorlardı.

      "kanla ödetilmeli bu sevinç " dedi hasan. tabancasını doğrultu. bayrakçıyı tam alnının ortasından yapıştırdı kurşunu. adam ve bayrak yere seriliverdi bir anda. hasan bağırdı " bu ilk kurşun. türkün kurşunu " ve yan sokaklara daldı.

     Yunanlılar bu kurşunu susturmazlarsa ardından yeni elllerin çıkacağını biliyorlardı. yunanlı komutan bir tabur askeri tek  hasan Tahsin'nin ardıdan arasokaklara yolladı. yunanlı askerler onu bir sokak başında kıstırıp başından vurdular. ama hesaba katmadıkları birşey vardı. ok yaydan çıkmıştı.

     nerden geldiği belli olmıyan kurşunlar  öndeki yunanlı askerleri yere indirdi. artık  resmen direniş başlamış ateş yanmıştı. Hasan Tahsin o an devrildi ama yenileri diklmeye devam etti.



HAYATI


15 Mayıs 1919 Perşembe günü, Yunanlılara ilk kurşunu atan Hasan Tahsin,

o tarihden 31 yıl önce 1304'de (1888) Selanik'de doğdu. Ona Osman Nevres

adını verdiler. Hasan Tahsin takma adını 1914'de Buxton kardeşleri vurmak

için Romanya'ya gittiği sırada almış ve bir daha bırakmamacasına

benimsemiştir. Babasının adı Recep, annesinin adı Rabia'dır. Rabia, Recep

ağanın ikinci karısıdır. Osman Nevres'in bu evlilikden Binnaz ve Melek adlı

iki kız kardeşi olmuştur. Babasının ilk evliliğinden de Mehmet Recep adında

bir ağabeyi vardır.

 

Öğrenim çağına gelince, Mustafa Kemal'in de okuduğu Şemsi Efendi

okuluna gönderildi. Daha sonra, yine Selanik'deki Feyziye Mektebi'ne gitti.

Mektebin müdürü daha sonraları İttihat Terakki'nin Maliye Nazırlığını

yapacak olan Cavit Bey'di. Osman Nevres, zeka ve çalışkanlığı ile Cavit

Bey'in dikkatini çekmiştir. Daha sonraları ailesi ticaret yapmak için İstanbul'

a yerleşmesine rağmen Osman Nevres gitmeyerek, Cavit Bey'in gözetimi

altında kaldı. Okulu tamamlayınca, ülke sorunlarıyla ilgilenmek, siyasetiyle

uğraşmak hevesiyle İstanbul'a gelir (1907). 1909 ve 1914 yılları arasında

Fransa'ya  gider. Paris'de Sorbonne'a kaydolan Osman Nevres, "siyaset

bilimleri" eğitimi görmeye başladı. Burada Belçika'lı sosyalist Emile

Vandervelde'nin konferanslarını izlemiştir. 1914'ün ilk aylarında İstanbul'a

dönmüş olduğu yönünde bulgular vardır. Sorbonne'un siyasal bilimler

bölümünü bitirdiğine ilişkin hiçbir bilgi elde edilememiştir.

 

İstanbul yıllarında İttihat ve Terakki hükümeti ile çalıştı. Daha sonraları

kurulan Teşkilat-ı Mahsusa'ya İttihat ve Terakki tarafından verilen ve Balkan

ülkelerini, ülke aleyhine kışkırttığı öne sürülen Buxton kardeşler suikastında

görev aldı. Ancak bu görevlendirme Teşkilat-ı Mahsusa tarafından mı yoksa

Osman Nevres (Hasan Tahsin) 'in kendisi tarafından mı üstlenildiğine dair

bir bilgiye ulaşılamamıştır. Hasan Tahsin adını ilk kez bu görevlendirmede

kullanmış daha sonraları İzmir'de yaptığı çalışmalarda da tamamen bu ismi

benimsemiş ve kartvizitlerini de bu şekilde bastırmıştır.Gerçek Hasan Tahsin

İttihat ve Terakkinin illegal çalıştığı yıllarda vurucu güç olarak çalışan

kadroda bulumuş daha sonraları legalleşen örgütle beraber, örgüte verdiği

zararlardan dolayı öldürülmüş bir başka şahıstır. Osman Nevres Romanya'da

yapacağı çalışmalarda gizlilikten ve deşifre olmamaktan dolayı bildiği bu

ismi kullanmış ve Romanya'da bu isimle bulunmuştur. 2 Ekim 1914'de ki

suikast girişiminde başarılı olamamış, Buxton kardeşlerin biri yara almadan,

diğeri hafif yaralarla kurtulmuştur. Yakalanan Osman Nevres (Hasan Tahsin)

Bükreş'de bir hapishaneye konulmuştur. Uzun süren sorgulama ve

duruşmalardan sonra, Hasan Tahsin (Osman Nevres), 5 yıl kalebentliğe

mahkum oldu. Hasan Tahsin'in bir mektubunda da belirttiği gibi bu gibi

suçlara Romanya mahkemeleri 20 yıl kürek cezası vermektedir. Bu cezadan

suikastın fazla önemsenmediğini söyleyebiliriz.

 

Hasan Tahsin ittifak kuvvetlerinin Romanya'ya saldırması ve Bükreşi ele

geçirmesi ile 8 Aralık 1916 da hapisden kurtulmuştur. İstanbul'a geri

döndükden sonra İttihat ve Terakki tarafından 1917  yılının ilk baharında

İsviçre'ye gönderilmiştir. Burada sürgündeki aydınlarla çeşitli bağlantılar

gerçekleştirdikden sonra 1917'nin sonlarında İstanbul'a dönmüştür. Daha

sonra 1918'in ortalarında, gazete çıkarmak ve İsviçre'de kafasında oluşan

barışı oluşturmak için İzmir'e gelmiştir. Buraya gelişi ile birlikte Hasan

Tahsin adını tamamı ile kullanmaya başlamıştır.

 

İzmir'de bulunduğu yıllarda daima koyu renk elbiseler giyiyordu. Tek bir

kez olsun, onu  başında fesle İzmir sokaklarında dolaşırken gören olmamıştır.

Frenk mahallesinde iki katlı tipik bir rum evini kiralamıştı. Bu ev Birinci

Kordon'daki  Sporting Kulüp'ün birkaç sokak arkasına düşüyordu.

 

İzmir'de Mondoros Mütarekesini izleyen günlerde Hukuk-u Başer (İnsan

Hakları,11 Kasım 1918) adında bir gazete çıkararak mücadelesini bu yönde

sürdürmeye başlamıştır. Hasan Tahsin iki üç ay boyunca bu gazetede

sanıldığı gibi ateşli ve yurtsever yazılar yayınlamış değildir.İlk başlarda

direnmeden değil, büyük devletleri kızdırmadan ve onların gözüne hoş

görünmekle ülkeyi esenliğe çıkarabilmenin yolundadır. Daha sonra bu

düşüncesinden vazgeçmiş ve çok ateşli yazılar yayınlamıştır.

 

Ülkedeki durum, özellikle bu yıllarda, Türk halkı ve köylüsü için daha da

zorlaşmıştır. Hükümetin Milli iktisat politikası, Türk burjuvazisi ve tüccarı

yerine, ortaya çıkara çıkara vurgunculardan, karaborsacılardan kurulu bir

savaş zengini sınıf çıkarmıştı. Türk halkı ve köylüsü için ortada gene değişen

bir durum yoktu. I. Dünya Savaşı'ndan önce  azınlıklar ve yabancılar

tarafından sömürülen Türk halkı, bu kez Türk tüccarı tarafından daha da

acımasız bir şekilde sömürülmeye başlanmıştı.

 

Bu şartlarda gazetesini çıkarıp yaşatma çalışmaları yapan Hasan Tahsin

bunda fazla başarılı olamaz ve gazetesi kapatılır. Daha sonra bir süre için

Sulh ve Selamet gazetesini çıkaran Hasan Tahsin burada mütarekeden sonra

savaşla birlikde türeyen bu sınıfı  eleştiren seri yazılar yayınlıyordu. Bu

gazete aynı zamanda, daha sonra parti haline gelen Osmanlı Sulh ve Selamet
Cemiyeti'nin İzmir'deki organı durumundaydı.
 


 
  Bugün 10 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Arama.CC - Site Ekle, Link Ekle, Toplist, Url Ekle Eğitim Web Siteleri Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol